Vefalıdır, sabırlıdır,
Bizim köyün insanları.
Saygılıdır, hatırlıdır,
Bizim köyün insanları.
Üzüm taşır küfelerle,
Dostluk kurar efelerle,
Hiç tanışmaz şişelerle,
Bizim köyün insanları.
On yaşında saban görür,
Balta tutar, urgan görür,
Askerlikte yaban görür,
Bizim köyün insanları.
Kutmu giydirir geline,
Nikahsız değmez eline,
Kuşaklar sarar beline,
Bizim köyün insanları.
Unu koyar dağarına,
Çoban tutar davarına,
İyimser bakar yarına,
Bizim köyün insanları.
Bir merkebi, bir çift atı,
Toprak sürmek zanaatı,
Hiç bırakmaz kanaati
Bizim köyün insanları.
Küpe koyar pekmezini,
Ağaç yapar teknesini,
Bilir kahır çekmesini,
Bizim köyün insanları.
Eker iken meraları,
İçer çelik buz suları,
Ne yapsınlar kolaları.
Bizim köyün insanları
Zengin olur gönülleri,
Uzun olur ömürleri,
Görünüşü kemik-deri
Bizim köyün insanları.
Dağdan toplar odunları,
Al-don giyer kadınları,
Hızlı atar adımları,
Bizim köyün insanları.
Merkep ile odun çeker,
Saban ile tohum eker,
Kışın Aydın’da kök söker,
Bizim köyün insanları.
Gelini ata bindirir,
Camilerini döndürür,
Işığı erken söndürür,
Bizim köyün insanları.
Yanık yüzlü buruşuktur,
Ama olgun, duruşuktur,
Cami ile barışıktır,
Bizim köyün insanları.
Türküleri yanık olur
Kapısında enik olur,
Sofrasında konuk olur,
Bizim köyün insanları.
Hürmet eder alimlere,
Fırsat vermez zalimlere,
Koşar gider ölümlere,
Bizim köyün insanları.
Bugün göçmüş dağılmışlar,
Zenginleşmiş, doğrulmuşlar,
Çile ile yoğrulmuşlar,
Bizim köyün insanları…
|