Yazda uçan güzde solan çiçekler,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor,
Mezarlarda taş zeminden döşekler,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor,
Tutmayan ayaklar, görmeyen gözler,
Titreyen dudaklar, kırışan yüzler,
Anadan, babadan mahrum öksüzler,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor,
Ağaran sakallar, dökülen dişler,
Olmayan emeller, bitmeyen işler,
Yıkılan yalılar, saraylar köşkler,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor,
Tarihe mal olmuş şöhretler, şanlar,
Sinan dan hatıra hamamlar, hanlar,
Bir sivri sinekten ölen sultanlar,
Ölüm var dünyada ölüm var diyor,
Çünkü var olupta bu günkü yoklar,
Yapılan zulümler, yenilen haklar,
Mazlumlar, madurlar, kullar, çıraklar,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor,
Çalışırken duruveren yürekler,
Üstümüze toprak atan kürekler,
Kiramen katibin nurdan melekler,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor,
Türbeler, kabirler, dikili taşlar,
Taş oyma lahitler, mumyalı naaşlar,
Yangınlar, depremler, darplar, savaşlar,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor,
Varislere kalmış mülkler, servetler,
Dört omuzda giden cansız cesetler,
Kanserler, veremler, çaresiz dertler,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor,
Embiya, evliya, kırklar, erenler,
Kalp gözüyle öteleri görenler,
Müzeler, höyükler, taşlar,örenler,
Ölüm var dünyada, ölüm var diyor.
|