Eskiler gittiler, yeniler geldi,
Onları özledim, sizi özledim.
Güzellik onlarla birlikte öldü,
Kalmışsa geçmişten izi özledim.
Nerde aksakallar, pala bıyıklar,
Nerede o sözü geçen büyükler,
Beni kesmez maç anlatan geyikler,
Ben eski sohbeti, sözü özledim.
Kapımız açıktı, gelen gelirdi,
Köylü bizi Hoca- İmam bilirdi,
Daha geçen sene babam dururdu,
O nurlu, sakallı yüzü özledim.
Kuşakla sarardı annem belini,
Göstermezdi asla tek saç telini,
Kot giydi hep şehrin kızı, gelini,
Köyümde örtünen kızı özledim.
Şehirlerde katlar yaptım, övündüm,
Arabalar aldım bindim, sevindim
Mağazadan türlü türlü giyindim,
Annemin diktiği bezi özledim.
Sergi sulamayı, üzüm sermeyi,
Sıcakta orakla ekin dermeyi,
Kağnıya binmeyi, düven sürmeyi,
Harmanda samanı, tozu özledim.
Artık düştüm, gezer oldum kucakta,
Fer kalmadı gözde, can yok bacakta,
Pekmez kaynatırken kara ocakta,
Patates gömdüğüm közü özledim.
Gezdirin dağları beni alın da,
Öküz- dana güttüm azık kolumda,
Çok şafaklar söktü “Dere” yolunda,
“Sücülük”te çıkan gözü özledim.
Özledim ben o “kuyunun darı”nı,
Kayaklar yaptığım kışın karını,
Kim götürmüş bu dünyadan varını,
Cenneti özledim, sizi özledim.
|