Şu kısacık fani ömür geçerken,
Dedeler, Babalar birbir göçerken,
Kamelyalı çaylarını içerken,
Toprak pekmez sırçasını unutma!
Davarın var, yiyemezsin etini,
Ekşi ayran yapıp içtin sütünü,
Tabakanda Gazilerin tütünü,
Gazeteye sardığını unutma!
Ovalarda bir çeyreğe gün ettin,
Bugün varlıklısın biri bin ettin,
Zannetmeki o malları sen ettin,
Rabbimizin niğmetlerini unutma!
Kümeleri, cergeleri, hanları,
O giydiğin kıl şalvarı, donları,
Kağnılara sap vurduğun günleri,
Zivleleri kırdığını unutma!
Oturursun apartmanlar katında,
Göbek yağlı ağırlaşmış tartında,
Son modelden arabalar altında,
Boz eşeğe bindiğini unutma!
Yüce Allah bin eylesin birini,
Köye gönder kazancının kirini
Giyerken boyalı iskarpinini,
Yırtık kokar lastiğini unutma!
Hiç unutma geçmişini kökeni,
Saman yaptığın sarı dikeni,
Kazma ile taş dipleri ekeni
Bir çeyreğe gittiğini unutma!
Böyle eylemiş yüc e yaradan,
Deste çektin, ot işedin meradan,
Kanımızın ilk Damlası buradan,
Bu yuvadan uçtuğunu unutma!
Çoban oldun, çırak oldun, ot yedin,
Ellik taktın, orak tuttun terledin,
Şehirleri mekan ettin, parladın.
Bağ kazdığın kör nacağı unutma!
Nice bağlar timar ettin bahardan,
Arpa unun hamur yaptın dağlardan,
Bele azık kuşanıpta sahurdan,
Gece davar güttüğünü unutma!
Evlenince çayırdandı yatağın,
Bir kutmuyla postal giydi ortağın,
Şimdi Meramlarda villan, otağın,
Oturduğun kör deliği unutma!
Ocaklara kütük dizdin sırayla,
Aydınlandın idareyle, çırayla,
Bugün evin yarışıyor sarayla,
Geçmişini kökenini unutma!
Lalelikte keşik yoz güttüğünü,
Kuzan’da unları üğüttüğünü,
Sal altınada keklik öttürdüğünü,
Paslı dolma tüfeğini unutma!
Bu sözleri Recep hoca derledi,
Taşlarını gediğine yerledi,
Anlayana mesajını yolladı,
Birliğini, dirliğini unutma!
|